
Retina, gözün arka kısmında yer alan ince bir film tabakasıdır ve görmeyi sağlar. Retinanın ortasına doğru, net ve ayrıntıları görmekten sorumlu olan makula bulunur. Sağlıklı retinada makulanın orta kısmı olan fovea, hafif çukurlaşmış görünür.
Görmek Güzeldir sitemizin hekim girişi sayfası, sağlık mesleği mensuplarına yönelik olan yeni platformumuz Mediport’a taşınmıştır.
Diyabetik Maküler Ödem, diyabet hastalarında kan şekerinin yüksek olmasından kaynaklanan her tür retina (görmeye yarayan sinir hücrelerinin bulunduğu tabaka) hasarını kapsayan, Diyabetik Retinopati’nin seyri sırasında herhangi bir zamanda, zayıflayan damarlardan sızan kan ve sıvının makula adı verilen görme merkezinde birikmesidir.
Bu birikim makulada şişmeye (ödeme) ve görmenin bulanıklaşmasına neden olabilir. Diyabetik maküler ödem görme bozukluğuna ve tedavi edilmediği taktirde körlüğe yol açar.
Retina, gözün arka kısmında yer alan ince bir film tabakasıdır ve görmeyi sağlar. Retinanın ortasına doğru, net ve ayrıntıları görmekten sorumlu olan makula bulunur. Sağlıklı retinada makulanın orta kısmı olan fovea, hafif çukurlaşmış görünür.
DMÖ olan gözde kan damarlarından sızıntı olur. Sızan bu sıvı retina ve makulada birikir. Bu da makulanın şişmesine yol açar. Şiş olan makula ile ince ayrıntıları görmek zorlaşır.
Diyabeti olan hastaların %1-3’ünde DMÖ’ye bağlı görme bozukluğu olduğu bilinmektedir. Diyabetlilerin doktor kontrolünde olmaları son derece önemlidir.
Diyabetik maküler ödem özellikle üretken çağdaki insanlarda görüldüğünden hem bireyin kendisi hem de toplum açısından büyük bir yüke neden olmaktadır.
Bulanık görme
Görüş alanında yüzer noktalar görme
Görmede matlaşma
Görmede bozulma
Hastalığın tedavisinde erken tanı önemlidir. Eğer tedavi edilmezse günlük aktivite kayıplarına neden olur.
Araba sürmede zorlanma
Uzağı görmede zorlanma
Bağımsızlığın kaybı
Yakını görmede zorlanma
Çalışırken zorlanma
Renk algısında azalma
Diyabetik hastalarda görme bozukluğu ve körlüğe neden olabilen DMÖ, hastaların yaşam kalitesini belirgin şekilde bozar ve hem hastalığın kendisiyle hem de diyabetle başa çıkma olasılığını azaltır.
DMÖ tanı ve tedavisi retina uzmanları tarafından yapılmaktadır. Tanı koymak için aşağıdakileri kapsayan göz muayenesi yapılır.
Retina tabakası aşağıdaki belirtiler açısından kontrol edilir:
Bu muayeneler sonucu maküler ödem şüphesi varsa, fluoresein anjiyografi çekilmesi önerilir. Bu testte, göze enjekte edilen özel bir renkli madde ile retinadaki damarlar incelenir ve tedavi gerekip gerekmediği saptanır.
Tedavide diyabetle ilişkili metabolik bozuklukların düzeltilmesi önemlidir. Kan glukoz düzeylerinin, kan basıncının, serum lipidlerinin, kalp ve böbrek fonksiyonlarının mümkün olduğunca normal değerlerde tutulması amaçlanmalıdır. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz, sigaradan uzak durma ve sağlıklı bir kiloda kalma ile pek çok risk faktörü değiştirilebilir.
Tedavide laser fotokoagülasyon ve vitrektomi uygulanabilir. Her iki yöntemde de hastalığın ilerlemesini ve görme kaybını durdurmak mümkün olsa da, görmeyi geri kazandırmak mümkün değildir.
Diğer bir tedavi yöntemi de steroid veya anti-VEGF denen ilaçların göz içine yapılan enjeksiyonlarıdır. Bazen de laser ve bu tedavilerin birlikte kullanılması önerilir. Anti-VEGF tedaviler ile ilerlemenin durdurulabildiği, hatta görme kazanımı sağlanabildiği gösterilmiştir.
Siz de Türkiye’deki milyonlarca diyabetliden biriyseniz hiçbir şikayetiniz yoksa bile yılda bir kez göz doktorunuza gidin, muayenenizi yaptırın. Erken tanı, tedavi ve takiple körlük önlenebilir.
Siz de Türkiye’deki milyonlarca diyabetliden biriyseniz hiçbir şikayetiniz yoksa bile yılda bir kez göz doktorunuza gidin, muayenenizi yaptırın. Erken tanı, tedavi ve takiple körlük önlenebilir.
Sarı Nokta - Diyabetik Maküler Ödem - Retinal Ven Tıkanıklığı
Dünya genelinde COVID-19 salgını nedeniyle tanımlanmış riskli yaş aralığı 65 yaş üstüdür. İntravitreal enjeksiyonlar ise sıklıkla yaşa bağlı makula dejeneresansı (sarı nokta), diyabetik maküla ödemi ve ven tıkanıklarına bağlı makula ödemi tedavisinde uygulandığından genellikle bu yaş grubundaki olguları kapsar. Tanımlanmış risk yaş aralığında yer alan bu hastalarda göz kliniklerine başvurmayarak düzenli uygulanması gereken tedavilerinden yoksun kalmaları nedeniyle ciddi görme kayıpları gelişebilir.
Üstelik diğer gözün daha önceden etkilenmiş düşük görmeye sahip skarlı bir göz olması durumunda, hastaların görmesi yaşanabilecek tedavi gecikmesi nedeniyle yasal körlük seviyesine inebilir ve kalıcı morbiditeye sebep olabilir.1
Referanslar
1- https://koronavirus.todnet.org/post/covid-19-pandemisi-ve-intravitreal-enjeksiyon-uygulamalar
2- https://www.brightfocus.org/macular/article/macular-coronavirus-tips-patients